Yapı Kredi Plaza, Levent İstanbul
+905426086544

Bir Yatırım Alma Aracı Olarak Rüçhan Hakkının Kısıtlanması

Bir Yatırım Alma Aracı Olarak Rüçhan Hakkının Kısıtlanması

rüçhan hakkı

Halka kapalı anonim şirketler birçok küçük veya büyük sermayenin kâr elde etmek amacıyla bir araya gelmesiyle meydana gelmektedir. Zamanla halka kapalı anonim şirketin
faaliyetlerinin gelişmesi sonucu daha fazla kâr elde etmek amacıyla artan sermaye ihtiyacıyla birlikte yeni yatırım ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.

Yatırım denildiğinde akla ilk gelen yöntem mevcut şirket paylarının yatırımcıya satışı gibi algılansa da özellikle yatırım turlarında çok tercih edilen bir yöntem olan rüçhan hakkının
kısıtlanması ile de sermaye artışı ile şirketin dışarıdan yatırım alması mümkün hale gelmektedir. İşbu yazımızda halka kapalı anonim şirketlerde rüçhan hakkının kısıtlanmasını ele alacağız.

Rüçhan hakkı nedir?
Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) 461. Maddesinde düzenlenen anonim şirketler için rüçhan hakkı bütün pay sahiplerine yeni çıkarılan payları mevcut paylarının sermayeye oranına göre
alma hakkını tanımaktadır. Başka bir deyişle, sermayenin dış kaynaklardan artışı halinde yeni çıkarılacak payların alınmasında mevcut pay sahiplerinin pay oranlarına göre öncelik
hakkı bulunmaktadır.

Örneğin; X şirketinde A’nın 6/10, B’nin ise 4/10 oranında payı vardır. Genel kurulun 50.000,00-TL tutarında sermaye artışına karar vermesi halinde rüçhan hakkı kısıtlanmamış
ise sermaye artışı sonrasında çıkarılacak 30.000,00-TL değerindeki yeni payların 6/10’unu öncelikle alma hakkı A’ya, 20.000,00-TL değerindeki 4/10’unu ise öncelikle alma hakkı B’ye
ait olacaktır. Rüçhan hakkı kanundan doğan bir haktır, diğer bir deyişle ana sözleşmede veya genel kurulda rüçhan hakkının kullanılmasına yönelik bir düzenleme veya karar olmasına gerek bulunmamaktadır. Kanundan doğan bir hak olması nedeniyle ayrıca diğer tüm pay sahiplerine karşı da ileri sürülebilecektir.

Rüçhan hakkı paya bağlı bir hak olup payın devredilmesi halinde rüçhan hakkı yeni pay sahibine devredilmektedir. Bununla birlikte, rüçhan hakkının paydan bağımsız olarak da devri
mümkündür.

Rüçhan hakkı nasıl kısıtlanır? Rüçhan hakkı kanundan doğan bir hak olması nedeniyle ancak TTK’ da düzenlenen şartlar
çerçevesinde kısıtlanabilecektir. TTK’ nın 461/2 maddesi uyarınca, rüçhan hakkı kısıtlama kararının genel kurul tarafından
haklı sebeplerin varlığı halinde, hiç kimsenin haklı görülmeyecek şekilde yararlandırılmayacağı veya kayba uğratılmayacağı şekilde ve en az sermayenin %60’ının olumlu oyuyla alınması gerekmektedir. Ayrıca, rüçhan hakkının kısıtlanacağı genel kurul
toplantısında genel kurulun yine aynı nisapla sermaye artırımına ilişkin karar alması gerekmektedir. Bu iki kararın aynı toplantıda alınması şart olunmakla birlikte bu iki karar
birbirinden bağımsızdır.

Rüçhan hakkının kısıtlanmasının görüşüleceği genel kurul toplantısından önce, yönetim kurulu tarafından rüçhan hakkının kısıtlanmasının gerekçeleri, yeni payların primli ve primsiz
çıkarılmasının sebepleri, primin nasıl hesaplandığı bir rapor ile açıklanmak zorundadır. Bu raporun da tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir.


Rüçhan hakkının ana sözleşme ile kısıtlanıp kısıtlanamayacağı ise tartışmalı olmakla birlikte madde gerekçesinde rüçhan hakkının an sözleşme ile kısıtlanamayacağı ifade edilmiştir. Bu
nedenle uygulamada da ana sözleşme ile rüçhan hakkının kısıtlanmasına ilişkin düzenlemelere yer verilmemektedir.

Yatırım rüçhan hakkının kısıtlanması için haklı bir neden midir?

Yukarıda da anıldığı üzere rüçhan hakkının kısıtlanabilmesi için kısıtlama kararının haklı sebebe dayandırılması gerekmektedir. Haklı sebep kavramı, TTK ’da tanımlanmamakla
birlikte halka arz, işletmelerin, işletme kısımlarının, iştiraklerin devralınması ve işçilerin şirkete katılmaları haklı sebebe örnek olarak gösterilmiştir. Kanunda haklı sebepler sınırlı olarak sayılmadığından tahvillerin pay senedi ile değiştirilmeleri, ortaklık varantlarının itfa edilmesi, şirketin finansman ihtiyacı (yatırım alması) ve borçların sermayeye dönüştürülmesi de haklı sebeplere örnek olarak gösterilmektedir. Dolayısıyla, şirketlerin finansman ihtiyacı sonrasında dışarıdan yatırım almak istemesi
halinde rüçhan hakkı yukarıda anılan usule uygun olmak şartıyla kısıtlanabilecektir.

Ancak, burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise rüçhan hakkının kısıtlanması her ne kadar haklı bir sebebe dayansa da haklı sebebin şirket menfaatini gerektirmesi, pay sahipleri
arasındaki eşitlik ilkesine ve dürüstlük kuralına aykırı olmaması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, yatırım almak her ne kadar rüçhan hakkının kısıtlanması için haklı bir sebep olsa da
sadece belirli pay sahiplerinin değil, eşit şartlardaki pay sahiplerinin tamamının rüçhan haklarının eşit şekilde kısıtlanması gerekmekte ve yatırımın şirketin menfaatine olması
gerekmekte, belirli pay sahiplerinin şirket içerisindeki dengeleri bozması amacıyla kullanılmamalıdır. Aksi takdirde, ilgili genel kurul kararının iptali talep edilebilecektir.

Yukarıdaki örneğimizi biraz değiştirirsek, X şirketinde A’nın 6/10, B’nin ise 4/10 oranında payı vardır ve C şirkete 50.000,00-TL yatırım yapmak istemektedir. Bu durumda; A ve B’nin
yapacakları genel kurul toplantısında en az %60 olumlu oyla sermaye artışına karar vermesi ve rüçhan haklarını eşit işlem ve dürüstlük ilkelerine uygun şekilde kısıtlaması gerekmektedir.
Yapılan sermaye artışı sonrasında ise; C’nin pay oranı 5/10, A’nın pay oranı 3/10, B’nin pay oranı ise 2/10 olacaktır.

Özet
Halka kapalı anonim şirketlerin dışarıdan yatırım almasının tek yolu pay satışı değildir. Mevcut pay sahipleri, ortaklıklarını koruyarak da şirkete dışarıdan yatırım alabilecektir. Bunun
yolu ise yapılacak sermaye artışında rüçhan haklarının kısıtlanmasıdır.

Şirketin finansman ihtiyacı, her ne kadar rüçhan hakkının kısıtlanması için bir haklı sebep olsa da pay sahiplerinin rüçhan haklarının da eşit işlem ve dürüstlük kurallarına ve şirketin
menfaatlerine aykırı olarak kullanılmaması gerekmektedir.

Saygılarımızla,
Av. İzzet Gürler

Kurt & Partners Hukuk Bürosu