Yapı Kredi Plaza, Levent İstanbul
+905426086544

Sözleşmelerde Sorumsuzluk Kayıtları

Sözleşmelerde Sorumsuzluk Kayıtları

sözleşmeler

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK), Borç İlişkisinin Hükümleri, Borçların İfa Edilememesinin Sonuçlarının düzenlendiği madde 115 ile sorumsuzluk anlaşması ile borçlunun borca aykırı davranışından doğan sorumluluğunun kısmen veya tamamen kaldırılabilmesine olanak verilmiştir.  Sözleşme amacı gerçekleşmeden önce taraflar arasında gelecekte alacaklı lehine doğma ihtimali olan tazminattan, tarafların yaptığı bir anlaşma ile kısmen veya tamamen vazgeçmesi şeklinde gerçekleşir. Sorumsuzluk anlaşması esas sözleşmenin içerisinde veya esas sözleşmeden ayrı olarak yapılabilmektedir. Sorumsuzluk anlaşmasını Yargıtay kararları ve doktrin doğrultusunda değerlendirdik. 

Sorumluluk

Sorumluluk kavramı, dar ve geniş anlamlı olmak üzere iki şekilde incelenmektedir. Yalnızca sözleşme dışında ortaya çıkan sorumluluklar “dar”, sözleşmesel ve sözleşme dışı sorumlulukların tamamı ise “geniş” anlamda sorumluluğu kapsar. Dar anlamda sorumluluk, özel kanunda düzenlenen sebep ve tehlike sorumluluğu şeklinde belirtilmektedir. Borçlunun tüm mal varlığı borcunu yerine getireceğinin teminatı olarak görülür ve borçlu tüm mal varlığı ile borcundan sorumludur. Kusur sorumluluğu ve kusursuz sorumluluk; bu konuda incelenmesi gereken iki ayrımdır. TBK madde 49 kusur esasına dayanan sorumluluk, haksız fiiller açısından düzenlenmiştir. Kusura dayanan sorumlulukta; hukuka aykırı fiil ile zararın mevcudiyeti ve fiil ile işlem arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Kusursuz sorumlulukta ise, kusur değerlendirmesi yapılmaksızın borçlu ortaya çıkan zararı gidermekle yükümlüdür. Borçlunun kusurdan sorumluluğunu düzenleyen TBK madde 114’e göre borçlu, her türlü kusurundan sorumlu tutulmakta ve sorumluluk kapsamı işin niteliğine göre belirlenmektedir. 

Sorumsuzluk Anlaşması

Borç ilişkisinde tarafların borcunu ifa edememesinden ötürü karşı tarafa uğratacağı zarara ilişkin tazminat talebini kısmen veya tamamen ortadan kaldıran sözleşmeye sorumsuzluk anlaşması denir. Sorumsuzluk anlaşmalarını düzenleyen TBK madde 115’te sorumsuzluk anlaşmalarının tanımı yapılmamış olup sadece sınırları belirlenmiştir.

TBK madde 26 ve 27 uyarınca esas olan sözleşme özgürlüğü olup kesin hükümsüzlük halleri haricinde kural olarak taraflar her türlü sözleşmeyi yapmakta serbesttirler. İşte TBK 115 ve 116 ile de bahsi geçen bu serbestiye sınırlama getirilmiştir. 

Ayrıca bu kapsamda sorumsuzluk anlaşmalarına ilişkin olarak kusur kavramı, kusurun derecelendirmesi ve bu bağlamda kusur derecesine bağlı olarak sorumsuzluk anlaşmasının geçersizliği düzenlenmiştir.  TBK madde 115 uyarınca ağır kusur kaydı içeren sorumsuzluk anlaşmaları kesin hükümsüz, batıldır. Borçlu, ifa sırasında kasıtlı olarak veya yeterince özeni göstermeden hareket ettiğinde ve borca aykırılığa neden olduğunda kusurlu hareket etmiş olur. 

Kusurunun derecesi farklı hukuki sonuçlar ortaya çıkartır. Borçlu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kasten, bilerek ihmal ederse bilinçli şekilde hareket ettiğinden ötürü ağır kast söz konusu olacaktır. Ağır kastı içeren sorumsuzluk anlaşmaları kesin hükümsüzdür. 

Diğer taraftan borçlu anlaşmanın ihlalini istemez ve sözleşmeye aykırılık teşkil edecek davranışı gerekli özeni göstermeyerek sergilerse bu durumda ihmal söz konusu olacaktır. Kişinin borca aykırı sonucu istememesine rağmen iradesini yeterli derecede kullanmadığından borca aykırılığın meydana gelmesinde ihmalden bahsedilebilecektir. İhmal kıstasının belirlenmesinde; kanundan, dürüstlük kuralından ve sözleşmeden doğan özen borcu çerçevesinde özen yükümlülüğüne aykırılık kusur bakımından derecelendirilecektir. Zararın ortaya çıkmasına sebep olan etkin davranışın önlenebilir olması ihtimaline göre ağır veya hafif kusur belirlenmektedir. Belirli sözleşme tiplerinde hafif ihmal sorumluluk doğurmaz, bu tip sözleşmeler haricinde eğer sorumsuzluk anlaşması yapılmamışsa hafif ihmal sorumluluk doğurur. Ağır ihmal ile hafif ihmalin kesin sınırlamaları olmamakla birlikte somut olay değerlendirilerek kusurun derecesi belirlenmelidir.

Dolayısıyla hükmün esas amacı borçlunun hafif kusuru sonucu meydana gelecek sorumluluğun kaldırılmasına imkan verirken, kasten veya ağır kusur ile ortaya çıkmasına sebep olacak sorumluluğun hiçbir surette sorumsuzluk anlaşması ile kaldırılamaması yönündedir. 

Taraflar arasında bir hizmet ilişkisinin varlığı halinde ise yapılacak sorumsuzluk anlaşmalarının her şekilde hükümsüz olacağını düzenlemiştir. Borçlu, hafif ihmali dahil olmak üzere kusurunu bertaraf edici herhangi bir anlaşma yapamamaktadır. Taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunan alacaklı ve borçlu açısından menfaat dengelerinin eşit olarak dağıtılarak, zayıf olanı koruma amacıyla böyle bir düzenleme yoluna gidilmiştir. 

Maddenin son fıkrasında ise; uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan sözleşmelerin geçersiz olacağı belirtilmiştir. 

Nitelik itibariyle ise sorumsuzluk anlaşması alacaklı açısından bir tasarruf işlemi, borçlu açısından kazandırıcı bir işlemdir. Anlaşmanın şekil bakımından kanundan kaynaklı bir şartı bulunmamakla birlikte TBK madde 12 uyarınca yazılı veya sözlü yapılabilmektedir. 

Sonuç olarak sorumsuzluk anlaşmaları ile alacaklının oldukça önemli bir haktan vazgeçmesi söz konusu olduğundan, bu tip sözleşmelerin veya hükümlerin gereken detayı haiz olacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu sözleşmeler için yazılı şekil şartı bulunmamakla birlikte önemi gereği yazılı olarak yapılması önerilir. 

Özlem Kurt & Ayşegül Yalıman