Yapı Kredi Plaza, Levent İstanbul
+905426086544

Üçüncü Kişi Tarafından Açılan Menfi Tespit Davası

Üçüncü Kişi Tarafından Açılan Menfi Tespit Davası

1. Giriş

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) uyarınca alacağını tahsil için cebri icra yoluna başvuran alacaklının borçlunun üçüncü kişiler nezdinde var olan alacaklarının haczini talep etme hakkı mevcuttur. Bu talep sonucunda haciz işlemi cebri icra prosedürüne uygun olacak şekilde üçüncü kişiye ihbarname gönderilmesi ile uygulanmaktadır. Bu ihbarnameye karşı yasal süreleri içerisinde beyanda bulunmayan üçüncü kişiler nezdinde işbu ihbarnamelerin  kesinleşeceği ve alacaklının artık alacağını tahsil için üçüncü kişiler nezdinde kesinleşen borçlunun alacağını haciz yolu ile tahsil  imkanına sahip olacağını söylenebilir.

Bu yazımızda üçüncü kişi nezdinde kesinleşen alacakların haczine karşı üçüncü kişinin kullanabileceği yasal imkan olan menfi tespit davası incelenmiştir.  .

2. Üçüncü Kişiye Gönderilen Haciz İhbarnamesinin Kesinleşmesi

Alacaklı ve Borçlu arasında cebri icra hukukuna tabi olacak şekilde alacaklının alacağını tahsil edebilmesi maksadı ile yürütülmekte olan bir icra takibinde, borçlu aleyhine takibin kesinleşmesi durumunda, borçlunun üçüncü kişideki kıymetli evraka bağlı olmayan alacakları ve mallarının haczi istemi ile üçüncü kişilerdeki alacaklarının ve mallarının haczi mümkündür. Ancak bu yapılırken üçüncü kişilerin menfaatlerine zarar verilmemesi gerekir.

Borçlunun üçüncü kişide kıymetli evraka bağlı olmayan alacağı bulunabileceği gibi üçüncü kişide taşınır malı da bulunabilir. Borçlunun üçüncü kişideki mallarının haczi alacaklarının haczine çok benzer bu nedenle İİK 89’ uncu maddede her iki husus birlikte düzenlenmiştir. Bu nedenle aşağıda detayı ile borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağına ilişkin yapılan açıklamalarımız kıyasen taşınır mallarının haczi bakımından da geçerlidir.

Borçlunun üçüncü kişilerdeki alacaklarının haczi için alacaklı icra dairesi aracılığıyla üçüncü kişiyebir haciz ihbarnamesi gönderir. Bu birinci haciz ihbarnamesi ile üçüncü kişiye borçluya olan borcunu yalnız icra dairesine ödemesi gerektiğini, borçluya yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı aksi halde icra dairesine tekrar ödeme yapmak zorunda kalacağı ihtar edilir. Borçlu birinci haciz ihbarnamesine kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde itirazda bulunabilir veya sessiz kalabilir. İhbarnameye karşı sessiz kalan üçüncü kişiye karşı alacaklının talebi üzerine icra dairesince ikinci haciz ihbarnamesi gönderilir. Üçüncü kişi yine kendisine işbu ihbarnamenin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde itiraz edebilir. Şayet süresi içerisinde itiraz etmez ise borcun zimmetinde sayılması artık kesinleşir. Kesinleşmeyi müteakip üçüncü haciz ihbarnamesi ile icra dairesi üçüncü kişiye zimmetinde kesinleşen borcu on beş gün içerisinde icra dairesine ödemesini veya menfi tespit davası açmasını aksi halde borcu ödemeye zorlanacağını bildirir.

Üçüncü kişinin açacağı menfi tespit davası bu aşamada gündeme gelir. Üçüncü kişi on beş günlük süre içerisinde menfi tespit davası açabilir.  Eğer üçüncü kişi menfi tespit davası açmaz ise takip alacaklısı icra dairesi aracılığıyla borca yetecek kadar alacak için haciz yolu ile satış ve alacaklarını tahsil yoluna gidebilir. Artık bu noktadan sonra üçüncü şahıs bakımından ödemek zorunda kaldığı para için takip tarafı olmadığı için istirdat davası açma imkânı yoktur. Yalnızca takip borçlusuna karşı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 77 vd. hükümleri uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açabilir.  

3. Üçüncü Kişinin Menfi Tespit Davası Açması

İİK 89’ uncu madde uyarınca borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi borcu ödemekten kurtulmak için on beş gün içinde icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açabilir.

Bu davanın davacısı üçüncü kişi, davasını takip borçlusuna ve takip alacaklısına karşı ikame edebilir. Nitekim üçüncü kişinin buradaki amacı takip borçlusuna borcunun olmadığını ispat etmektir. Burada üçüncü şahıs borçlu yanın hiç alacağı bulunmadığını ya da alacağını haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce takip borçlusuna veya gösterdiği yere ödenmiş olduğuna veya borcun takas nedeniyle sona erdiğine ilişkin iddialarını ileri sürer.

Yukarıda bahsettiğimiz üzere dava hem takip alacaklısına hem de takip borçlusuna karşı ikame edilebilir. Ancak davanın yalnızca takip alacaklısına karşı ikame edilmesinde ileride kesin hüküm itirazı ile karşılaşılması riskine karşı faydalı olabilir. Zira menfi tespit davasını kaybeden üçüncü şahıs icra dairesine ödeme yapmak zorunda kaldıktan sonra takip borçlusuna karşı sebepsiz zenginleşme davası açacaktır. Eğer menfi tespit davasında takip borçlusu taraf olarak yer alır ise ve dava üçüncü kişi aleyhine sonuçlanırsa ödemeyi yapmak zorunda kalan üçüncü şahsın takip borçlusu aleyhine karşı açacağı sebepsiz zenginleşme davasında aynı alacak için taraflar arasında daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğu itirazı ile karşılaşılması riski bulunacaktır. Eğer menfi tespit davasında borçlu taraf gösterilmemiş ise

takip borçlusu bakımından sebepsiz zenginleşme davasında kesin hüküm itirazında bulunmak hakkı ortadan kalkacaktır.

Burada ayrıca önemle belirtmek gerekir ki menfi tespit davası açan üçüncü şahıs davasını açtıktan dava açtığına ilişkin bildirimi 20 gün içerisinde icra dairesine yapmalıdır.

4. Üçüncü Kişinin Açtığı Menfi Tespit Davasında Yargılama

Üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasında ispat yükü üçüncü şahsa aittir. Üçüncü şahısın haciz ihbarnamesine itiraz ettiği durumlarda alacaklının itirazın etkisiz kılınması için İcra Hukuk Mahkemesinde açabileceği davada ispat yükü alacaklıda iken bu özel menfi tespit davasında ispat yükü üçüncü şahıstadır. Burada üçüncü şahıs takip borçlusuna borcunun olmadığını veya haciz ihbarnamesine konu malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmek ile yükümlüdür.

Davanın sonunda üçüncü kişinin davasının kabulüne karar verilebileceği gibi, reddine de karar verilebilir. Yargılama sonunda davanın reddine karar verilir ise üçüncü kişi dava konusu alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Eğer davanın kabulüne karar verilir ise, üçüncü kişi icra dairesine ödeme yapmaktan kurtulur. Üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde üçüncü kişinin menfi tespit davası açması halinde üçüncü kişi bu dava sonuçlanıncaya kadar ödemeye zorlanamaz. Davasının kabulü ile de borcu ödemekten kurtulur. Burada takip alacaklısı veya takip borçlusu aleyhine tazminata hükmedilmez.

İİK 89’ uncu madde 3’ üncü fıkra uyarınca üçüncü şahıs tarafından açılan menfi tespit davasının yargılaması devam ederken, takip borçlusu tarafından İİK 72’ inci madde uyarınca menfi tespit davası açılmış ve dava neticesinde takip borçlusunun davasının kabulüne karar verilmiş ise, takip borçlusunun üçüncü kişi nezdinde olduğu iddia edilen alacağı üzerine konulmuş olan haciz kalkacağından, üçüncü şahsın açmış olduğu menfi tespit davası konusuz kalmış olacaktır.

5. Üçüncü Kişinin Yasal Süresi İçinde Haciz İhbarnamesine İtiraz Etmiş Olmasına Rağmen Gönderilen Haciz İhbarnamesi Nedeni ile Üçüncü Şahsın Açtığı Menfi Tespit Davası

Üçüncü kişiye gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine süresi içerisinde üçüncü kişi tarafından usulüne uygun olacak şekilde itiraz edilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş ise üçüncü kişi İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet ve Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davasını eş zamanlı olarak açabilir.  Burada şikâyetin kabulüne ilişkin verilecek olan karar ile açılmış olan menfi tespit davası konusuz kalacaktır. Eğer şikayet kabul edilmez ise menfi tespit davası sonucuna göre hareket edilecektir. Menfi tespit davasının belli süre içinde açılması zorunluluğu bulunduğundan ve icra dairesi işleminin şikayet edilmesi bu süreyi durdurmayacağından veya kesmeyeceğinden hak kaybına uğramamak için hem şikayet hem de menfi tespit davasının eş zamanlı yürütülmesi yerinde olacaktır. .

6. Sonuç

Kendisine yöneltilen haciz ihbarnamelerine karşı sessiz kalmış ve takip borçlusunun alacağı olduğu veya takip borçlusuna ait olduğu iddia edilen malı zimmetinde bulundurduğu yönündeki hukuki durum kesinleşmiş olan üçüncü kişi onbeş gün içerisinde menfi tespit davası açabilir. Yasal süresi içinde menfi tespit davası açan üçüncü kişi dava sonuçlanıncaya kadar ödeme yapmaya zorlanamaz.  Menfi tespit davasında ispat yükü üçüncü şahıstadır. Yargılama sonunda davanın reddine karar verilir ise üçüncü kişi dava konusu alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilecektir. Menfi tespit davasının kabulüne karar verilir ise, icra dairesine takip borçlusuna olduğu iddia edilen borcu ödemekten veya takip borçlusuna ait olduğu iddia edilen malı teslim etmekten kurtulacaktır.

Şayet üçüncü kişi dava açmamış ve ödeme yapmış ise veya menfi tespit davasını takip alacaklısı aleyhine açmış ancak davasının reddine karar verilmiş ise takip borçlusuna karşı TBK hükümleri uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

Izzet-Gurler-N

İzzet Gürler

Avukat, LLM

[email protected]