Kişisel Veri Başvuruları ve Şikayetlerde Hukuki Yollar
İlk olarak Anayasa ile güvence altına alınmış olan ve artık bu konuya özgü bir düzenleme olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile öncelikle özel hayatın gizliliği ve kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korunması amaçlanmıştır.
Bu bağlamda KVKK, kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişi veri sorumluluklarının uyması gereken usul ve esasları düzenlemektedir ve temel amaç verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini engellemektir.
Bu düzenlemeler ile aslen korunan ilgili kişilerin, kişisel verilerinin ihlal edilmesi halinde başvurabilecekleri hukuki yolları nelerdir bunları kısaca ele almak istedik;
KVK Kanunu, kişisel verilerin korunmasında ilgili kişilere kademeli bir başvuru usulü getirmiştir;
- Önce Veri Sorumlusuna Başvuru
- Sonra Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na (“Kurul”) Şikayet
Yani, kişisel verilerinin ihlal edildiğini düşünen ilgili kişilerin Kurum’a şikâyet başvurusu yapılabilmesi için öncesinde veri sorumlusuna başvuru yolunu usulüne uygun olarak yerine getirmiş olması zorunludur.
- Veri Sorumlusuna Başvuru:
İlgili kişi, veri sorumlularının belirlemiş olduğu ve kamuya duyurduğu usulde, belli şartları taşıyan başvurularını veri sorumlularına iletmeleri gerekmektedir.
Veri Sorumlusuna yapılacak başvuru şartları;
- Ad, soyad, TCKN, adres gibi ilgili kişiyi tanımlamak için gerekli bilgiler,
- Varsa bildirime esas elektronik posta adresi, telefon ve faks numarası,
- Doğru şekilde ifade edilmiş talep konusu
- Varsa başvuru konusuna ilişkin belgeler de başvuruya eklenmelidir.
- Başvuru dili Türkçe’dir.
Talepler, yazılı olarak veya kayıtlı elektronik posta (KEP) adresi, güvenli elektronik imza, mobil imza ya da ilgili kişi tarafından veri sorumlusuna daha önceden bildirilen ve veri sorumlusunun sistemde kayıtlı bulunan elektronik posta adresini kullanmak suretiyle veya başvuru amacına yönelik geliştirilmiş bir yazılım ya da uygulama vasıtasıyla veri sorumlusuna iletilmelidir.
- Kurula Şikayet:
Başvuru dilekçesini alan veri sorumlularının, en geç 30 gün içerisinde kişisel veri sahibine, yani ilgili kişiye cevap yazısını iletmesi gerekmektedir. Veri sorumlusunun süresinde cevap vermemesi, taleplerini reddetmesi veya cevapların yetersiz bulunması halinde ilgili kişi Kurul’a şikayet edebilir. Kurul’a şikayet dilekçesi fiziki veya elektronik kanallar üzerinden gönderilebilecektir.
Kurul, şikayet dilekçesini tebliğ aldığı tarihten itibaren en geç 60 gün içerisinde cevap vermez ise ilgili kişinin başvurusu reddedilmiş sayılmaktadır.
Ancak Kurul ihlal olduğuna kanaat getirirse veri sorumluları hakkında inceleme yapma ve idari yaptırım kararı verebilmektedir.
- İlgili Kişinin Genel Hükümler Kapsamındaki Hakları:
KVK Kanunu kapsamında ilgili kişiler kişisel verilerinin ihlal edilmesi nedeniyle bir zarara uğramışsa; genel hükümlere göre ayrıca mahkemelerde tazminat talebinde bulunabilmektedir.
KVK Kanunu’nun atıfta bulunduğu genel hükümler uyarınca; kişilik hakları zedelenen ilgili kişinin başvurabileceği birden fazla dava yolu mevcuttur:
- Kişilik hakkının korunması talepleri:
- İlgili kişi, mahkemeden kişilik hakkına saldırı tehlikesinin önlenmesi, devam etmekte olan saldırıya son verilmesini ve sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini talep edebilir.
- Bunlarla birlikte maddi ve manevi tazminat talebinde bulunma hakkı da mevcuttur.
- Kişilik hakkına saldırı nedeniyle elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesini talep hakkı da saklı bulunmaktadır.
- Borçlar Kanunu uyarınca kişilik hakkının ihlali halinde manevi tazminat talebi:
- Haksız fiil niteliğindeki, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmiş olması fiili neticesinde; ilgili kişilerin buna dayanarak manevi tazminat talebinde bulunma hakkı mevcuttur.
- İlgili kişi ile veri sorumlusu arasında bir sözleşme ilişkisi bulunması halinde bu sözleşmenin niteliğinden kaynaklanan haklarını kullanabileceklerdir. Bu, sözleşmeden kaynaklanan tazminat talebi olabileceği gibi sözleşmeyi feshetme hakkı da olabilecektir.
- Ayrıca kişisel verilerinin ihlal edilmesi neticesinde sebepsiz zenginleşme meydana geliyorsa ilgili kişinin bu hükümlere dayanması da mümkündür.
- Dava yoluna gitmeden önce Kurum’a başvuruda bulunmak şart mıdır?
Kurul’a başvuru yolu ile dava yolları farklı süreçler olup birbirlerinin ön koşu olarak kabul edilmemektedir.
İlgili kişiler kişilik hakları ihlal edilmemiş olsa ve dava yolu imkanı olmasa dahi yukarıda ifade edilen şekilde önce veri sorumlusuna ve sonra Kurul’a şikayet başvurusunda bulunabilirler.
Kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda ise ilgili kişi KVK Kanunu’nda belirtilen aşamaların hiçbiri tamamlamadan yani veri sorumlusuna gitmeden veya Kurul’a şikayet etmeden bağımsız bir süreç olarak yargı yoluna gidebilir. Yargı yoluna gitmesi KVKK nezdindeki haklarını ortadan kaldırmaz ve dilerse ayrıca Kurul’a şikayet başvurusunda da bulunabilir.
Bu nedenle kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiği endişesi taşıyan ya da bu nedenle bir zarara uğrayan kişiler için, birbirinden bağımsız yürüyen bu hukuki süreçlerden hangisinin öncelikle ve kendisine daha uygun olduğunun tespit edilmesi yerinde olacaktır.
- Ceza hukuku kapsamında ilgili kişilerin hangi hukuki imkanlar mevcuttur?
KVK Kanunu uyarınca kişisel verilere ilişkin suçlar bakımından Türk Ceza Kanunu’nun 135-140’ncı madde hükümleri uygulanır. Buna göre kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi, kaydedilmesi veya ifşa edilmesi fiilleri suç olarak düzenlenmekte olup; bu fiillere ilişkin yaptırımlar da yine ilgili maddelerde yer almaktadır.
Dolayısıyla ilgili kişiler, TCK kapsamında suç teşkil eden bu fiillerde bulunan failler için şikayette bulunarak soruşturma ve kovuşturma sürecini başlatabilirler.
- Anayasa Mahkemesi’ne başvuru şartları nelerdir?
Kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler, olağan kanun yollarını tüketmelerinin akabinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilirler. Anayasa Mahkemesi, aynı olay nedeniyle birden çok yargısal yol mevcut ise, olağan kanun yollarından en etkili kanun yolunun tüketilmesini istemektedir. Bu perspektiften de hukuki yolların seçimi ve uygulanması önem arz eder.
Nitekim Anayasa Mahkemesi konu ile ilgili olarak 24 Ağustos 2021 tarihinde vermiş olduğu 2018/14040 S. Karar ile; ilgili kişinin en etkili kanun yolunu tüketmeden Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğunu belirterek, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeni ile kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Somut olayda kişilik haklarına yönelik saldırı için en etkili sonuç alınabilecek yolun tazminat yargılaması olması ve ilgili kişinin de bu yola başvurmadan yalnızca ceza yargılaması yoluna başvurduğu gerekçesiyle kanun yollarının tüketilmediği kararına varmıştır.
EK-1: İlgili Kişilerin Kişisel Verileriyle İlgili Başvuru Yolları
KVKK Kapsamında Sahip Olduğu Haklar | Veri Sorumlusuna BaşvuruKVK Kuruluna Şikayet |
Genel Kanun Hükümleri Kapsamında Sahip Olduğu Haklar* | Medeni Kanun’un ve Borçlar Kanunun ilgili hükümleri kapsamında; Saldırı tehlikesinin önlenmesi,saldırıya son verilmesi veya saldırının hukuka aykırılığının tespiti,vekaletsiz iş görme,sebepsiz zenginleşme, haksız fiil ve sözleşmeden kaynaklı tazminat talebinde bulunma hakkı |
Ceza Kanunu Kapsamında Sahip Olduğu Haklar | Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi, kaydedilmesi veya ifşa edilmesi fiillerine ilişkin şikayette bulunma hakkı |
Anayasa Mahkemesine Başvuru | En etkili olağan kanun yollarının tüketilmesi neticesinde; verilen karardan memnun olmayanların Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunma hakkı |
*İşbu tabloda idari yargılamanın ayrıca bir değerlendirme konusu olması, sebebiyle yalnızca özel hukuk kişilerinin veri sorumlusu olması açısından değerlendirme yapılmıştır.